Kurban Bayramı sebebiyle, hem küçükbaş hem de büyükbaş hayvanların hareketliliği, İç Anadolu’dan batıya doğru seyahat eden hayvanlarla birlikte, kenelerin diğer bölgelere de sıçraması ve yayılması olasılığını artırıyor.
Prof. Dr. Çetin, özellikle hayvancılıkla uğraşan ve hayvanlarını satmayı düşünen kişilerin, hayvanlarını kene kontrolünden geçirmeleri ve gerekli ilaçlamaları yapmalarının, hastalığın ülke çapında yayılmasını önlemek açısından hayati önem taşıdığını vurguladı.
“KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI YAYGINLAŞABİLİR”
Isınan hava koşullarıyla birlikte Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığının daha yaygın görülebileceği bir döneme girildiğini ifade eden Çetin, “Özellikle İç Anadolu’nun kuzeyinde, yani Kastamonu, Sivas, Yozgat, Çorum, Amasya, Tokat, Gümüşhane, Erzincan, Erzurum gibi bölgeleri kapsayan ve Kelkit Vadisi’ni de içeren kuzey, orta ve Doğu Anadolu bölgelerimizde, yaklaşık 20 yıldır Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığıyla mücadele ediyoruz. Bu hastalık genellikle Nisan-Mayıs aylarında başlar, yaz boyunca devam eder ve sonbaharın sonlarına doğru azalır. Bu yıl, özellikle havaların erken ısınması nedeniyle, doğada yüksek miktarda kene popülasyonu gözlemliyoruz. Bu durum, kene ısırıkları yoluyla bulaşan Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığının da yaygınlaşabileceği bir döneme işaret ediyor. Bu hastalık, alınacak tedbirlerle önlenebilir olduğundan, insanların dikkatli olmaları ve özellikle bu aylarda dış mekan aktiviteleri sırasında kendilerini kene ısırıklarına karşı korumaları gerekiyor” dedi.
“ANADOLU’DAN GELEN HAYVANLARLA KENELERİN TAŞINMASI MÜMKÜN”
Kurban Bayramı dolayısıyla yaşanan hayvan hareketliliğinde, Anadolu’dan gelen hayvanlarla kenelerin diğer illere taşınabileceğini belirten Çetin, “Kırım-Kongo kanamalı ateşi, keneler aracılığıyla önce hayvanlara, sonra da aynı keneler yoluyla insanlara bulaşan bir hastalıktır. Şu anda Kurban Bayramı nedeniyle, hem küçükbaş hem de büyükbaş hayvan hareketliliğinde ciddi bir artış yaşanıyor. Bu hareketlilik, Orta ve Doğu Anadolu’dan batı illerimize giden hayvanlarla birlikte, kenelerin diğer illere de yayılmasına ve taşınmasına yol açabilir. Bu nedenle, hayvancılık yapan, hayvanlarını satmak veya kurban olarak sunmak isteyen kişilerin, hayvanlarını kene kontrolünden geçirmeleri, ilaçlamaları ve kenesiz bir şekilde taşımaları çok önemli. Hayvan alan kişilerin de, aldıkları hayvanların sırt, alt kısımlar, bacak arası ve meme bölgelerinde kene olup olmadığını kontrol etmeleri gerekiyor, böylece keneleri kendi evlerine ve yaşam alanlarına taşımamış olurlar” diye konuştu.
“KURBAN BAYRAMI BOYUNCA ALIM-SATIM VE KESİMDE DİKKATLİ OLUNMALI”
Kurban hayvanlarının kanı yoluyla Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığının bulaşabileceğini ve bu nedenle bayram boyunca dikkatli olunması gerektiğini söyleyen Çetin, “Bu yıl, geçen seneye kıyasla kene popülasyonunda ciddi bir artış gözlemliyoruz. Bu artış, daha fazla kene ısırığı vakasına ve hastalık oranının yükselmesine neden olabilir. İnsanların, keneye karşı korunma tedbirlerini bilmeleri ve bu tedbirleri uygulamaları şart. Hastalık, sadece kene ısırığıyla değil, hasta insanlardan da sağlıklı insanlara bulaşabilir. Ayrıca, hasta hayvanlardan da insanlara geçebilir. Önümüzdeki Kurban Bayramı’nda, daha önce benzer vakalar yaşandığı için, hayvan alım-satımı ve kesimi sırasında dikkatli olunmalı. Özellikle et işleme aşamasında eldiven kullanılmalı, mümkün değilse hijyen kurallarına dikkat edilmeli. Kesik olan kişilerin, hayvan kanıyla temas etmemeleri önerilir” ifadelerini kullandı.